27635

Bursa’da batıya yönelen sanayi konut sektörüne de ivme kattı

 
 
 
 
 
 
Rate This

Ciddi bir gelişme kaydeden Bursa’nın batı bölgesi artan sanayi yatırımlarının yanısıra yoğun konut üretimine sahne oluyor. Kent genelinde yapılan değerleme çalışmalarında en yoğun talep gören ilk 4 ilçe Nilüfer, Osmangazi, Yıldırım ve Mudanya’da konut fiyatları 90 bin TL’den 2 milyon TL’ye kadar geniş bir fiyat aralığına ulaştı. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan 1/25000 ölçekli nazım imar planı ile birlikte, Özlüce, İrfaniye, Görükle ve Kayapa bölgelerinin de konut gelişimi açısından değer kazanacağı öngörülüyor.
Birçok büyük iş merkezini bünyesinde barındıran Nilüfer, Bursa nüfusunun yüzde 80′ine istihdam olanağı yaratan ve Türkiye ekonomisine önemli oranda gelir sağlayan bir sanayi ilçesi ayrıcalığını taşıyor. Prestijli konutların hızla yükseldiği Nilüfer ilçesinin bazı kesimlerinde konut fiyatları 125 bin TL’den başlayıp 500 bin TL’ye kadar çıkıyor. Çarpık ve kaçak yapılaşmanın etkisinden kurtulma çabalarının sürdürüldüğü Yıldırım ilçesinde ise, “Ver gecekondunu, al daireni” sloganıyla 4 milyon 990 bin metrekarelik alan üzerinde yer alan 39 bin konut yıkılıp, yerlerine 50 bin adet konut yapılacak. İlçenin gelişme gösteren kesimlerinde konut fiyatları 90 bin TL’den başlayıp 200 bin TL’ye kadar çıkıyor.
Bademli ve Çağrışan’da 2 milyon TL’ye villa
Osmangazi’de de yerleşimin kuzeyde Yalova Yolu boyunca dengelenmesi konusunda gelişme göstermesi bekleniyor. İlçesinin bazı kesimlerinde konut fiyatları 100 bin TL’den başlayıp 500 bin TL’ye kadar çıkıyor. Yakın zaman öncesine kadar deniz kenarında bir sayfiye yerleşimi niteliği sergileyen ve yalnızca yaz aylarında yoğunluğun yaşandığı Mudanya’da, son zamanlarda modern kentsel konut gelişiminin bu aksa doğru eğilim göstermesi ile birlikte yaz-kış yüksek yoğunluğa sahip olmaya başladı. Özellikle bahçeli villa tarzı yapılaşmanın gözlendiği Bademli ve Çağrışan semtleri yüksek gelir grubunun tercih ettiği yerleşim alanları oldu. Mudanya’da konut fiyatları 80 bin TL’den başlayıp 250 bin TL’ye kadar çıkarken, Bademli, Çağrışan semtlerinde villa fiyatları 2 milyon TL’ye kadar yükseliyor.
bursa2.20120827080922.jpg
e-ticaret

25 milyar $’lık e-ticaret Merkez’in iştahını kabarttı

 
 
 
 
 
 
Rate This



E-ticaretin 25 milyar liraya ulaşması Merkez Bankası’nın iştahını kabarttı. Merkez, güvenli ödeme ve alternatif sistemlerinde düzenleme yapacak
Türkiye’de son yıllarda büyük gelişme gösteren e-ticaret pazarının hacmi, yılın ilk 7 ayında 25 milyar liraya ulaştı. Türkiye, oransal olarak Hindistan’dan sonra dünyada en hızlı büyüyen ikinci e-ticaret pazarı olurken, son 2 yılda sektöre yaklaşık 1 milyar dolarlık yabancı yatırım yapıldı. Merkez Bankası da bu gelişmeleri dikkate alarak “Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Yasa” tasarısı çalışmalarına hız verdi. Tasarı ile güvenli ödeme kanalları ve alternatif ödeme sistemleri konusunda düzenleme yapılıyor.
6 Yılda 16 kat büyüdü
Türkiye’de hızla gelişen e-ticaretteki yükseliş rakamlara da yansıdı. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de internet kullanımının artmasıyla e-ticaret pazar hacmi son 6 yılda 16 kat artış gösterdi. 2010-2011 yıllarında Türkiye’deki bu sektöre yaklaşık 750 milyon dolarlık doğrudan yabancı yatırım geldi. Temmuz ayı sonu itibarıyla bu rakam 1 milyar lirayı aşarak Türkiye’ye yapılan doğrudan yabancı yatırımların yüzde 3.7′sini oluşturdu.
Devlerin gözü Türkiye’de
Bu gelişme üzerine Amazon, eBay ve Naspers gibi şirketler Türkiye’de yatırımlarını artırma kararı aldı. Türkiye’nin 35 milyon internet kullanıcısı ile dünyada 12′nci sırada yer aldığını anımsatan bakanlık yetkilileri, şu bilgileri verdi: “Özellikle son dönemde yabancı yatırımcılar tarafından e-ticaret potansiyeli ve gelişimi yakından takip ediliyor. G-20 ülkelerinde 2016 sonu itibarıyla yaklaşık 800 milyon internet kullanıcısının olacağı, bu ülkelerdeki internet ekonomisi büyüklüğünün 4.2 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.”
Daha güvenli olacak
Kredi kartı kullanımının 51 milyona çıkması e-ticaret pazarını olumlu etkiledi. Yetkililer, üzerinde çalışılan tasarının güvenli ödeme kanalları konusunda olumlu katkı sağlayacağını söyleyerek, “Tasarı, alternatif ödeme sistemleri konusunda da katkı sağlayacak. E-ticaretin daha güvenli yapılması için çalışmalar devam ediyor” değerlendirmesini yaptı.
digital_cinema

Sinemaya 45 milyon dolar yatırım yapacak

 
 
 
 
 
 
Rate This


Sinema sektöründeki yatırımlarla öne çıkan Mars Entertainment Group, sinema reklam pazarını büyütmek için Mars Media’yı kurdu
Dünya sinema endüstrisinin en önemli gelir kaynağı olan reklamların yapısı değişiyor. Özellikle sinemaseverlerin şikayet ettiği reklam süreleri de kısalıyor. 25-30 dakikalık reklamlar 15 dakikaya iniyor. Sinema reklamlarının pazar payını yüzde 1’den 3’e çıkaracaklarını anlatan Mars Entertainment Group CEO’su Muzaffer Yıldırım, “Mars Media şirketimiz sinema reklamlarında yeni projeler hazırlayacak. Sektörün Avrupa’daki kadar pazar payı almasını hedefledik” dedi.
45 milyon dolar ayırdı
Muzaffer Yıldırım, şunları anlattı: “En büyük değişiklik sinema reklamlarında sürenin kısalması olacak. Tüketiciler tarafından sık sık gündeme getiriliyordu. Reklam süresi 25-30 dakika arasında seyrediyordu. Şimdi bu süreleri kısaltıp reklam verenlere yaratıcı bir alan hazırlıyoruz. Bir parfüm markası reklam verdiği sırada salonda bunun kokusu olabilecek. Yaratıcılık öne çıkıyor. Bu şirket için çok büyük bir ekip oluşturduk. Avrupa’da olmayan bir çok sistemi getireceğiz. Reklamlar için sinema salonlarına uygulayacağımız yeni teknolojiye 45 milyon dolarlık yatırım yapacağız.”
60 milyon liralık pazar
Sinema sektörünün büyümesi için reklam pazarının da artması gerektiğine işaret eden Muzaffer Yıldırım, “Türkiye’de sinema sektörü reklam büyüklüğü 60 milyon lira. Toplam pazardan yüzde 1.2’lik bir pay alıyoruz. Bu rakamlar Avrupa’da yüzde 3, Amerika’da yüzde 5 seviyesinde. Türkiye’nin de en az yüzde 3’ü yakalaması gerekiyor. Eğer bu alandaki pay artarsa daha kaliteli ve daha çok yerli yapım da beyaz perdeye taşınacaktır. Sinema reklamları diğer alanlara göre daha önemli oluyor. Çünkü perde seyirci için odak noktası halinde” dedi.
5 dakikalık aralar
Sinemalardaki 5 dakikalık aralar hakkında da bilgi veren Muzaffer Yıldırım, şöyle konuştu: “Avrupa ve Amerika’da 5 dakikalık ara bulunmuyor. Türkiye’de bu araların olması çok önemli. Çünkü yabancı izleyici sinemaya yalnız gidiyor. Ancak Türkiye’de grup halinde sinemaya gitme alışkanlığı var. Arada ise filmin değerlendirmesi yapılıyor. Bir kaç defa sinemalardaki 5 dakikalık arayı kaldırmayı denedik. Ancak tüketiciler çok mutlu olmadı. Biz de talepleri değerlendirerek bu uygulamadan geri döndük.”
43 milyondan fazla bilet kesildi
İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki sinema salonlarında yeni yatırımlarla seyirci sayısının arttığını anlatan Muzaffer Yıldırım, şu bilgileri verdi: “Türkiye’de 1800’ün üzerinde sinema salonu bulunuyor. Anadolu’da hızla artacak. Yeni ve kaliteli salonlar izleyicileri sinemaya çekmeye başladı. Türkiye’de 2011 yılında 43 milyondan fazla bilet kesildi. Bu rakam 60 milyonları bulabilir.”
Yüzde 83’ü tuvalete gidiyor
TÜRKİYE’de sinema salonlarına giden izleyici kitlesinin Avrupa ve Amerika’dan çok farklı olduğunu anlatan Muzaffer Yıldırım, şu detayları verdi:
Avrupa ve Amerika’da sinemaya yalnız gidiliyor.
Türkiye’de 5-10 kişilik gruplar halinde.
Türkiye’de izleyicinin yüzde 83’ü mutlaka tuvalete gidiyor.
Bu oran yurtdışında yüzde 40’larda.
Yabancı izleyiciler filmde ara istemiyor.
Türkiye’de ise 5 dakikalık ara izleyiciyi mutlu ediyor.
mac

Machu Picchu’ya 460 milyon $’lık havaalanı

 
 
 
 
 
 
Rate This


Para kültürü yendi… Peru, turizm gelirlerini artırmak için Machu Picchu’nun yakınındaki Cusco’ya havaalanı yapmak için kolları sıvadı. Maliyet dudak uçuklatıyor: 460 milyon $

Dünyanın en önemli turistik bölgelerinin başında gelen Machu Picchu, 460 milyon dolarlık bir havaalanına kavuşuyor. Peru Devlet Başkanı Ollanta Humala tarafından açıklanan plan uyarınca, yeni havalaanı İnka medeniyetinin eski başkenti olan Cusco’nun hemen dışına inşa edilecek. Bugün Machu Picchu’ya gitmek isteyen turistler önce Lima’ya uçtuktan sonra buradan önce Cu

Photo of Machu Picchu (Cusco, Perú)
Photo of Machu Picchu (Cusco, Perú) (Photo credit: Wikipedia)

sco sonra da Machu Picchu’ya geliyor. Mevcut durumda Cusco’da bir havaalanı bulunsa da bu sadece küçük uçaklara hizmet verebiliyor. Aynı zamanda bölgenin uçuş için oldukça tehlikeli olması ve bölgede çok fazla ışık bulunmaması nedeniyle gece uçuşu da yapılamıyor. Havaalanının yapılması için geçtiğimiz gün bir yasa çıkaran Başkan Humala, ‘Yeni havaalanı sadece turistleri çekmekle kalmayacak aynı zamanda birçok kişiye de yeni iş fırsatı doğuracak’ dedi.

Günde 3 bin kişi ziyaret edebiliyor
UNESCO’nun Dünya Mirası listesinde bulunan Machu Picchu 15′inci yüzyılda İnkalar tarafından inşa edilmiş. Yerli halka tarafından bilinse de bölgenin dünyaya açılması 20′inci yüzyılın başında gerçekleşmiş. Bölgedeki duvarların hassas olması nedeniyle, Machu Picchu’yu günde sadece 3 bin kişi ziyaret edebiliyor. Bölgenin denizden yüksekliği de 2.500 metre…

dol

Dolmabahçe her an için havaya uçabilir!

 
 
 
 
 
 
Rate This

Dr. Kubilay Kaptan, “Dolmabahçe’nin havalandırma boşlukları doldurulunca metan gazı sızmaları başladı. Binlerce ton lağımdan çıkan metan gazı Dolmahçe’nin altında duran bir saatli bomba” dedi

 
Atatürk’ün ömrünün son demlerini geçirdiği Dolmabahçe Sarayı’nın yıkılma tehlikesi altında olduğu ortaya çıktı. Dr. Kubilay Kaptan, “Dolmabahçe’nin havalandırma boşlukları doldurulunca metan gazı sızmaları başladı. Binlerce ton lağımdan çıkan metan gazı Dolmahçe’nin altında duran bir saatli bomba” dedi. İSTANBUL Aydın Üniversitesi Afet Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Yrd.Doç.Dr. Kubilay Kaptan, Dolmabahçe Sarayı’nın yapısal güvenliği ile ilgili rapor hazırladı. Hazırlanan rapor Atatürk’ün ömrünün son yıllarını geçirdiği sarayın büyük bir tehdit altında olduğunu ortaya koydu. Raporda, Dolmabahçe’yi yıkımın eşiğine getiren 5 büyük tehdit tespit edildi. İşte o tehditler ve rapordan çarpıcı tespitler:
- OTEL İNŞAATI RİSKE SOKTU: Dolmabahçe Sarayı ile Deniz Müzesi arasında kalan tarihi tütün deposundan geriye tek bir taş bile kalmadı. Oysa bina, 3 No’lu Koruma Kurulu’nca 2005 yılında ‘kültür varlığı’ olarak tescil edilmişti. Tarihi yapı, aynı kurulun 14 farklı kararı ile yok edildi. Yerine 14 katlı otel inşa edildi. En yakınındaki tarihi binanın boyu 18 metre iken yeni inşaatın boyu 24 metreyi geçti. Yerin 7 kat altına inen inşaat 14 kat olacak şekilde tasarlandı.
- ZEMİNDE ÇATLAKLAR OLUŞTU: Yeraltındaki çalışmalar saray koleksiyonları müzesi ve sanat galerisi olarak kullanılan Matbah-ı Amire binalarında çatlaklara neden oldu. Milli Saraylar Daire Başkanlığı, 150 yıldan bu yana hizmet veren binada çeşitli zamanlarda depremler geçirmesine rağmen bugüne kadar herhangi bir çatlak ve olumsuzluk meydana gelmediğini vurgulayarak, ‘binada bir süredir kılcal çatlaklar oluştuğu, yığma duvar ve beton döşemelerde oluşan çatlakların tamirattan sonra da devam ettiği, komşu parselde yapılan inşaat ça-lışmaları nedeniyle önlenemeyecek riskler yaşandığı, meydana gelebilecek bir çökmenin can kaybı ve müze koleksiyonu objelerinin yok olmasına sebep olacağını’ kurula ve ilgili belediyeye bildirdi. Ama bu itirazlara rağmen inşaat yerin 7 kat altına indirildi.
- METAN GAZI BİRİKTİ: Dolmabahçe Sarayı’nın tarihi havalandırma boşlukları 2 yıl önce yapılan kanalizasyon hatası nedeni ile tamamen doldu ve metan gazı sızmaları başladı. Bölgeden yayılan pis kokuların nedeni araştırılırken, Türkiye’nin önemli kültürel miraslarından olan Dolmabahçe Sarayı`nın metan gazı patlaması ile karşı karşıya olduğu ortaya çıktı. Tarihi binanın havalandırma tünelleri Haliç kolektörlerinin iki yıl önce arıza yapması ile lağım ile dolmaya başlamış ve gelinen noktada bu tüneller tamamen tıkanmıştır. Yerin altında sıkışan binlerce ton lağımdan çıkan metan gazı ise adeta Dolmahçe’nin altında saatli bir bomba niteliği taşımaktadır.
- DEV TANKERLER TİTRETTİ: Dev tanker geçişleri, özellikle Dolmabahçe Sarayı üzerinde ‘deprem’ etkisi yapabilir ve Boğaz’a hâkim rüzgârların etkisiyle herhangi bir petrol yangınında kıyıdaki tarihi eserlerin kurtarılmasi imkansız hale gelebilir.
- YENİ İNÖNÜ BASKI YAPAR: İnönü Stadyumu’nun genişletilmesi, taban kotunun düşürülmesi veya yükseltilmesi sadece stadın kendisini değil, Dolmabahçe Sarayı’nın deniz tarafından görünüşünü de olumsuz etkileyebilir.
Öznur KARSLI
üm

Ümraniye’de 13 bin 2B binası dönüşecek

 
 
 
 
 
 
Rate This

Bina stokunun yarısını son 10 yılda yenilediklerini söyleyen Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, sıranın 13 bin 2B arazisine geldiğini söyledi
250 bin bina stokunun 120 bini son 10 yıl içinde yenilenen Ümraniye’nin son günlerde en önemli gündem maddesi 2B arazilerinin üstüne yapılan 13 bin bina. Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, 2B arazileri üzerinde yapılan kaçak yapı sahiplerinin de tapularını aldıktan sonra dönüşüme sıcak baktığını kaydederek “13 bin binayı bir kalemde yıkıp yeniden yapmak mümkün olmayabilir. Ancak bina sahipleri tapularını aldıktan sonra dönüşüme onay veriyor” dedi. Belediye, bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte Kazım Karabekir ve İnkılap Mahallesi’nde dönüşüm yapacak. 2B Yasası’yla birlikte bu arazilerin olduğu yerlerin kentsel dönüşüm alanı haline geldiğini söyleyen Can, “Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın 2B arazilerinin üzerinde yaşayanlara tapularını verme sözü vermesiyle işimiz kolaylaştı. Ancak mülkiyet olmadan hareket edemiyoruz” dedi. Bölgedeki 2B arazilerin büyüklüğü ise bin hektar civarında. Can, bu arazilerinde yapı sorunu çözüldükten sonra 5 yılda tüm stokların yenileneceğini açıkladı.

8 yılda 15 bin konut yıkıldı

Başkan Can, deprem riski taşıyan ve niteliksiz binaların 1999 depreminden sonraki dönemden itibaren vatandaşların inisiyatifiyle yenilendiğini söyledi. Bu nedenle Afet Yasası ile birlikte ele almaları gereken yüzde 10′luk risk taşıyan stok bulunduğunu kaydetti. Sekiz yılda 6 bin 500 binayı (yaklaşık 15 bin daire) yıkarak yenilediklerini, kalan bölümün ise ev sahiplerinin inisiyatifiyle yenilendiğini söyleyen başkan, toplam 220 bin metrekarelik yeni inşaat yapıldığını ve 8 yılda 12 bin bina ruhsatı verildiğini anlattı. Ümraniye’nin merkezinde bulunan 40-50 yıllık binalarda yaşayanları dönüşüme ortak etmek istediklerini söyleyen Can, “1000 metrekare alanda kendi aralarında anlaşma sağlayan bina sahiplerini yüzde 30 imar artışıyla teşvik edeceğiz. Zaten bölge halkı dönüşüme istekli” dedi.

‘Vatandaş devlete naz ediyor’

Kademeli dönüşüm uygulamasını seçtiklerini söyleyen Başkan Can, “Ev sahipleri artık eskiyi yıkıp müteahhitle anlaşıp yerine yenisini yaptıklarında hem ceplerinden bir şey çıkmadığını hem de daha sağlıklı yapılarda yaşayacağını anladı. Bu da Ümraniye’deki dönüşümü hızlandırdı” diye konuştu. Can, halkın devlete naz ettiğini söyleyerek “Evini yıkıp yerine yenisini yapıyorum” dendiğinde vatandaşın naz ettiğini ancak teşvikler verildiğinde komşusunu da ikna ederek dönüşüme katıldığını da sözlerine ekledi.

‘Dönüşüm sihirli sözcük’

Hasan Can, kentsel dönüşümün sihirli bir sözcük haline geldiğini ancak epey istismar edildiğini söyleyerek “İlk başta dönüşümün insanların evlerini başlarına yıkacağı algısı vardı. Oysa dönüşüm sadece binaların yıkılması değil şehrin yeniden tasarlanması ve sağlıklı yapılara kavuşmak demek. 70′li yıllardan itibaren çarpıklaşan yapılaşmayı düzeltmek, tapusuz mahalleleri ortadan kaldırmak anlamına geliyor. Bu artık bir sihirli sözcük oldu” dedi. Can, 1999 depreminin dönüşüme zemin hazırladığını, Van depreminin ise bunu zorunlu hale getirdiğini ifade etti.
Kaynak : Sabah
17692617

Astoria AVM Kapanıyor

 
 
 
 
 
 
Rate This

Esentepe’deki Astoria AVM’nin ofise dönüşeceği iddiaları gerçekleşiyor, Astaş’ın patronu Vedat Aşçı Astoria AVM ile ilgili planını açıkladı. Şişli Esentepe’deki Astoria AVM’nin ofise dönüşeceği iddialarını yatırımcı Astaş’ın sahibi Vedat Aşçı; “Bankalardan çok teklif var. Kafe, restoranları ve birkaç lokomotif markayı koruyup, AVM’nin geri kalan kısmını ofise dönüştürme üzerinde düşünüyoruz.” dedi. Kiracıların ise henüz hiçbir şeyden haberi yok.

Esentepe’deki Astoria AVM’nin ofise dönüşeceği iddiaları gerçekleşiyor Astaş’ın patronu Vedat Aşçı Astoria AVM ile ilgili planını açıkladı. Şişli Esentepe’deki Astoria AVM’nin ofise dönüşeceği iddialarına yatırımcı Astaş’ın sahibi Vedat Aşçı “Bankalardan çok teklif var. Kafe, restoranları ve birkaç lokomotif markayı koruyup, AVM’nin geri kalan kısmını ofise dönüştürme üzerinde düşünüyoruz” dedi. Kiracıların ise henüz hiçbir şeyden haberi yok.
Perakende sektörü bu aralar 2008 yılında açılan Astoria AVM’nin kapanıp, ofis projesine dönüştürüleceğini konuşuyor. İddialara gore; Esentepe’de 27 katlı ikiz kulelerin altında konumlanan ve 110 mağazaya evsahipliği yapan Astoria’nın kapanış tarihi ise Haziran 2013. İddiaları Astoria’nın yatırımcısı Astaş Gayrimenkul’ün patronu Aşçı, henüz net bir karar alınmadığını ancak ‘ofis’ projesine sıcak baktıklarını belirtiyor.  Esentepe, Zincirlikuyu bölgesinin İstanbul’un en önemli iş merkezi olduğunu ve yıllar içinde bölgede ciddi bir ofis ihtiyacı oluştuğunu vurgulayan Aşçı, ’3 büyük banka ve 2 önemli şirketten Astoria’yı ofis yapmak için talep aldık. Bu şirketlerin tamamı ile görüşüyoruz. Yıl sonuna kadar konuyla ilgili fizibilitelerimizi tamamlayıp, karlı model hangisiyse ona karar vereceğiz’ dedi. Astoria’da İş Kuleleri modeline benzer bir sisteme geçilebileceğini ifade eden Aşçı, ‘İş Kuleleri’nin altında kafeler, restoranlar ve birkaç dükkan var. Biz de bu tarz bir modele geçebiriz. İyi iş yapan bir iki dükkanı ve restoranı koruyup, AVM’nin geri kalan kısmını ofise dönüştürebiliriz’ diye konuştu. Mecidiyeköy, Levent, Zincirlikuyu hattı İstanbul’un alışveriş merkezleri açısından en yoğun olduğu bölge olarak dikkat çekiyor. Astoria’nın yakın çevresi ise büyük küçük AVM’lerle çevrilmiş durumda. Cevahir AVM, Trump Towers Mall, City’s, Profilo AVM, Metrocity, Kanyon ve Akmerkez Astoria’ya 5 dakika mesafede olan bazı alışveriş merkezleri. Astoria, açıldığı yıllarda AVM enflasyonu içerisinde umduğunu bulamayıp farklı pazarlama yöntemleri de denemişti. AVM yönetimi, merkezin açılışının birinci yılında çekilişle uçak hediye ederek, gelmiş geçmiş en ilginç AVM kampanyasına imza atmıştı.
3000 kişilik istihdam sağlayan Astoria AVM’nin içinde Koton’dan Mavi Jeans’e, DKNY’den Vakko Butik’e, İpekyol’a kadar 110 mağaza bulunuyor. Kiracıların henüz yönetimin böyle bir düşüncesi olduğundan haberi yok. Vedat Aşçı, ‘Kiracılarımıza henüz bir deklarasyonda bulunmadık. Çünkü daha ortada net bir karar yok’ diyor.
Hürriyet
c4

Manning Residence, ev tadında otel konforu sunacak

 
 
 
 
 
 
Rate This

İstanbul’un en prestijli noktası Nişantaşı’nda Ekim ayında faaliyete geçecek olan Manning Residence, müşterilerine ev tadında otel konforu yaşatacak.
İstanbul’un alışveriş, eğlence ve kültür-sanat hayatına yön veren semti Nişantaşı’nda Ekim ayında hizmete girecek olan Manning Residence, ev sıcaklığını otel konforunda yaşamak isteyenlere sesleniyor. Nişantaşı’nda Rumeli Caddesi, Matbaacı Osmanbey Sokak’ta yer alan Manning Residence, üç katta toplam 24 daireden oluşuyor. Manning Residence’ta dairelerin büyüklüğünün 28 metrekare ile 35 metrekare arasında değiştiğini söyleyen Manning Vakfı Başkanı Prof. Dr. Derya Aydıner, “Daireler günlük 110 Euro’dan, aylık ise 2.500 Euro’dan  başlayan fiyatlarla kiraya verilecek.  Buradan elde edilen gelir vakıf amacında kullanılacak” dedi.




Restoranı da var marketi de
Manning Residence hakkında bilgi veren Prof. Dr. Derya Aydıner şunları söyledi:
“Rezidans üç katlı bir binada faaliyete gösteriyor. Her katta sekiz, toplamda 24 dairemiz bulunuyor. Her dairede, mutfak, mikrodalga fırın, kahve makinesi, TV ve internet bağlantısı yer alıyor.  Rezidansta güvenlik ve temizlik servisi de bulunuyor. Bunun yanı sıra tam ofis hizmeti ve dairelere printer veya PC tedariki hizmetimiz de mevcut.  Daireleri bitişik veya farklı konumlarda çok özel ofis olarak da kullanmak mümkün, Manning Residence’ta dairelerin dışında bir de market var. Sadece kiracıların alışveriş yapabileceği market, 24 saat açık olacak. Markette dondurulmuş gıda, pizza ve acil ihtiyaçların karşılanabileceği ürünler yer alacak. Bunun dışında binada bir restoranımız ve gerektiğinde hizmet vermek üzere oluşturulan toplantı odalarımız da mevcut.”
Örnek olacak
Manning Residence’ın hayata geçmesinde iki değerli mimar Öner Özyar ve Osman Tuncer’in çok büyük katkısı olduğunu belirten Prof. Dr. Aydıner şöyle devam etti:
“Akıllı bina teknolojisine sahip Manning Residence’da çok farklı bir konsept uyguladık. Bu sayede minimalist alanlara pek çok şeyi sığdırmayı başardık. Örneğin stüdyo dairelerde yatak odasını paravanla ayırarak kullanıcıya iki farklı yaşam alanı yarattık. Paris ve Londra’da olduğu gibi Avrupa’nın birçok şehrin de  sık ve beğeniyle kullanılan bu konseptin Türkiye’de de örnek olacağını düşünüyoruz.”
Manning Residence’ın şehrin kalbinde yaşamak isteyenlere hizmet vereceğini söyleyen Aydıner, “Kiralamayı Manning Vakfı yapacak. Manning Residence’da konaklamak isteyenler http://www.manningresidence.com web adresinden

17602

30 dereceli kapılarda ilki gerçekleştirdi

 
 
 
 
 
 
Rate This

Meska Yapı, Türkiye’de bir ilke imza atarak 30 derece açıya sahip bir kapının hidrolik sistemle yatay olarak yukarı doğru açılmasını sağlayan bir mekanizma geliştirdi.
BURSA – Meska Yapı Otomatik Kapı Sistemleri, ‘zor’ denileni başardı ve Türkiye’de bir ilke imza atarak 30 derece açıya sahip bir kapının hidrolik sistemle yatay olarak yukarı doğru açılabilmesine olanak sağlayan bir mekanizma geliştirdi. İlk kez Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Akpınar Mahallesi Kapalı Pazar Yeri’nin giriş ve çıkış kapılarında uygulanan proje, 7 ayrı noktada pinomatik fotosel emniyet sistemiyle tamamen güvenli bir yapıya da kavuşturuldu. Pinomatik sistemle kapanan kapılarda uygulanan düşey hareketi önleyecek sensörler sayesinde kar, yağmur ve rüzgar gibi dış etkenler nedeniyle ani kopma, hidrolik patlaması ya da kırılma hareketi gibi riskler de ortadan kaldırıldı. 4 ayda tasarlanan ve 2 ayda imalatı gerçekleştirilen 100 bin TL’lik proje, aynı zamanda pazar yerlerine de estetik bir görüntü de kattı.
Ar-Ge çalışmalarına büyük önem verdiklerini söyleyen Meska Yapı İşletme Müdürü Abdullah Hızlıtürk, Türkiye’de ilk defa 30 derece açıya sahip bir kapının yukarı doğru yatay bir şekilde açılabilmesi için hidrolik sistemle çalışan bir mekanizma geliştirmenin haklı gururunu yaşadıklarını belirtti. Projeyi ilk defa yapımı yeni tamamlanan Nilüfer ilçesine bağlı Akpınar Mahallesi Kapalı Pazar Yeri’nin giriş ve çıkış kapılarında uyguladıklarını kaydeden Hızlıtürk, “Alanında bir ilki teşkil eden bu tasarımın dikey olarak hareket eden mevcutlarından farkı 30 derece bir açıya sahip kapının hidrolik sistemle yatay olarak yukarı doğru açılabilmesidir. Tasarımımızı, 7 ayrı noktada uygulanan pinomatik fotosel emniyet sistemiyle tamamen güvenli bir yapıya da kavuşturduk. Pinomatik sistemle kapanan kapıda düşey hareketi önleyecek sensörler sayesinde kar, yağmur ve rüzgar gibi dış etkenler sonucunda meydana gelebilecek ani kopma, hidrolik patlaması ya da kırılma risklerini tamamen ortadan kaldırdık. Projede, mekanik kilit sistemi de kullandık” dedi.
Patent için harekete geçti
Pazar yerlerinde alan kaybının önüne geçen ve mimari açıdan hoş bir görüntü sağlayan projenin, 4 Türk mühendis tarafından 4 ayda tasarlandığını ve imalatının iki ay sürdüğünü dile getiren Hızlıtürk, proje toplam bedelinin ise 100 bin TL’yi bulduğunu söyledi. Olmaz denileni başardıklarını ve Türkiye’de kapı sektöründe bir ilke imza atmanın haklı gururunu taşıdıklarını ifade eden Hızlıtürk, tasarımın patentini almak için çalışma başladıklarına da değindi.
Yüzde 30 büyüdü
Geçtiğimiz yıl 2010′a oranla yüzde 30 büyüdüklerini anlatan Abdullah Hızlıtürk, personel sayısını 7′den 11′e çıkardıklarını ve hedefledikleri 1 milyon 700 bin TL ciroya ulaştıklarını vurguladı. Bu yılki büyüme hedeflerinin toplam 2 milyon 500 bin TL ciro ile yüzde 15 olduğuna dikkati çeken Hızlıtürk, sözlerine şöyle devam etti: “2013 yatırım programı kapsamında makine parkını genişletmeyi planlıyoruz. Hedefimiz standartları yukarı çekmek, kalite belgesi almak ve sektörde yerli üreticinin payını artırmak. Bu doğrultuda yüzde 70′i kendi üretimimiz olan hızlı tip branda kapıda 2013 itibariyle satışa da başlayacağız.”
Meska Yapı hakkında da bilgi veren Hızlıtürk, Bursa ve çevresinde 5 binin üzerinde iş hacmine sahip olduklarını belirtti. 600 metrekare kapalı alanda faaliyet gösterdiklerini ve 9 çeşit ürünleri bulunduğunu kaydeden Hızlıtürk, bunlar arasında endüstriyel seksiyonel kapılar, garaj kapıları, bahçe kapıları, sarmal tip kepenk ve garaj kapıları, hızlı tip branda kapı, bariyer otomasyon sistemleri ile radarlı otomatik kapı sistemlerinin bulunduğunu anlattı. Fabrikalardan işyerlerine, konuttan alışveriş merkezlerine kadar her türlü ihtiyacı karşılayacak otomatik kapı uygulaması yaptıklarını dile getiren Hızlıtürk, “Özellikle endüstriyel seksiyonel kapılarda iddialıyız. Montaj ve kurulum alanında pazar lideriyiz. Birçok fabrikanın ihracat yükleme kapısında firmamızın imzası var. Üretimin dünyaya açılan yüzüyüz” diye konuştu.
Meska Yapı’nın, 2000 yılında sanayi sektöründe 40 yıllık tecrübeye sahip işadamı Muhammed Üzüm tarafından kurulduğunu kaydeden Hızlıtürk, “Firmamız, yaptığı Ar-Ge çalışmaları sonucunda Türkiye’de otomatik kepenk, garaj kapısı ve sanayi tipi kapı uygulamasının Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında yüzde 5 seviyelerinde olduğu sonucunu ortaya çıkardı. Ülkemiz insanının yeniliğe ve modern çağa açık ve arzulu olduğunu düşünen şirketimiz, klasik kepenk yerine modern görünümlü, estetik motorlu ve uzaktan kumandalı kepenk, garaj ve sanayi depo kapı imalatına başladı” dedi.
Güvenlik üst seviyede
Projenin toplam maliyetinin 100 bin TL’yi bulduğunu söyleyen Meska Yapı İşletme Müdürü Abdullah Hızlıtürk, böyle bir mekanizma geliştirmenin haklı gururunu yaşadıklarını belirtti. Güvenliği en üst seviyeye çıkardıklarını ifade eden Hızlıtürk, “Pinomatik sistemle kapanan kapıda düşey hareketi önleyecek sensörler sayesinde kar, yağmur ve rüzgar gibi dış etkenler sonucunda meydana gelebilecek ani kopma, hidrolik patlaması ya da kırılma risklerini tamamen ortadan kaldırdık. Projede, mekanik kilit sistemi de kullandık” dedi.

Gülay SOYDAN PEHLEVAN
17572

İlaç lojistiğinde dev ortaklık

 
 
 
 
 
 
Rate This

Netlog Lojistik ve Farmakim İlaç Lojistik, güçlerini birleştirerek dev bir yatırıma imza attılar.  İki şirket, ilaç lojistiği hizmetlerini geliştirmek ve sektöre yenilik getirmek üzere birlikte yeni yatırım yapma kararı aldı ve ortaklık anlaşması imzaladı. Buna göre ilki 20 bin metrekare olan ilaç ve kişisel bakım ürünlerine özel soğuk hava deposu yıl sonunda Gebze de faaliyete geçecek.
Yapılan anlaşma ile iki şirket ortak olarak yeni bir şirket kuracaklar ve ilaç lojistiğine yön verecekler. Yüzde 60′ı Netlog, yüzde 40 hissesi ise Farmakim’de olacak yeni şirket, yüksek kaliteli servis, ilaç ve data güvenliği ile soğuk zincir lojistik depoları kurarak sektöre büyük yenilik getirecek.
İlk aşamada Farmakim, hali hazırda yürüttüğü tüm operasyonlarını, kalite belgeleri, sertifikasyonları ve insan kaynaklarını kurulacak yeni yapıya geçirecek. Aynı şekilde Netlog Lojistik de, kurulacak yeni şirketin hem tüm altyapısının inşa edilmesini üstlenecek, hem de hali hazırda kurduğu soğuk zincir taşıma sistemlerini yeni yapıya aktaracak.
20 bin metrekarelik iki soğuk hava deposu için hazırlıklar başladı
Netlog/Farmakim, işbirliği ile biri Avrupa diğeri Anadolu yakasında olmak üzere iki depo yapılacak. İlaç lojistiği için yapılacak ilk depo 20 bin metrekarelik alana sahip olacak ve yıl sonunda Gebze Bölgesi’nde hizmete girecek. Avrupa yakasındaki depo da yine 20 bin metrekare büyüklüğe sahip olacak ve 2013 başında hizmete girmiş olacak.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Farmakim Yönetim Kurulu Başkanı Halil Yaşar, amaçlarının kendilerine göre basit bir lojistik operasyonu kurmaktan çok ileriye dönük ve farklı olduğunu vurguladı. İlaç sektöründe, ihtiyaçları bilen, geleceğin taleplerini şimdiden algılayabilen bir ekipleri olduğunu söyleyen Yaşar, “Amacımız proaktif davranarak, sektörün öncü firmalarına ihtiyaç duydukları hizmetleri sunmak. Netlog’un soğuk zincir lojistik bilgisi ve üstün alt yapısını da arkamıza alarak hedeflediğimiz ama tek başımıza yapamadığımız hayallerimizi gerçekleştireceğiz. Netlog Farmakim ortaklığı İlaç sektöründe eksikliği hissedilen yüksek kaliteli servis, ilaç ve data güvenliği, soğuk zincir dağıtımı ile yeni bir bakış ve standart getirecektir” dedi.
2-kizilkaya-butik-otel

Kızılkaya, butik otelini büyütecek

 
 
 
 
 
 
Rate This

Kocaeli sanayisinin kalbini attığı Körfez ilçesinde, iş hayatının nabzını tutmakta olan Kızılkaya Butik Otel, gelen konuklarına üzerlerindeki iş stresinden kurtulmayı başaracakları huzurlu ve dinlendirici bir atmosfer sunmaktadır. Güzel bir sabaha başlarken zengin açık büfe kahvaltı servisi hizmetinden faydalanmanın keyfini yaşarsınız. Tesissin en son teknoloji ürünü donanımlara sahip 150 kişi kapasiteli ve isteğe göre düzenlenebilme özelliğine sahip çok şık bir konferans salonu bulunmaktadır. Bu salon sizin tüm toplantı organizasyonlarınızda kaliteli hizmetleri destek vermektedir. Özel bir tasarıma sahip olan tesis sizleri bir birinden özel dekorasyonlara sahip 23 oda ve 43 yatak kapasitesi ile dinlenmeye davet etmektedir. Konuklara büyük kolaylık sağlar nitelikte otopark mevcuttur. Odalar son derece geniş ve her türlü ihtiyaçlarınıza en uygun şekilde döşenmiştir. Tesis muhteşem hizmetleri sizler için sunan restoranı ile toplu yemek davetleriniz ve özel organizasyonlarınız için deneyimli kadrosu ile eksiksiz hizmet sunmaktadır. Tesis konumu itibari ile Atatürk havalimanına 70 dakika, Sabiha gökçen havaalanına 25 dakika uzaklıkta yer alır. Ayrıca Formula 1 pistleri 25 dakika, Kartepe Kayak merkezi 50 dakika, Kocaeli İsmetpaşa stadı 5 dakika, Körfez yarış pisti 3 dakika, İzmit kent merkezi 10 dakika ve Gebze organize sanayi bölgesi 20 dakika gibi kolayca erişebileceğiniz uzaklıklarda yer alır.
Kızılkaya Lezzet Grubu, mevcuttaki butik otelini de büyütmek için çalışmalara başladı
Yemek üretimi ve servis hizmetleriyle faaliyetlerini başlayan Kızılkaya Lezzet Grubu, mevcuttaki butik otelini de büyütmek için çalışmalara başladı. Proje kapsamında 3 milyon TL’lik yatırım tutarı öngördüklerini söyleyen Kızılkaya Lezzet Gurubu Müdürü Nurten Kızılkaya, kusursuz hizmet anlayışları sayesinde bu noktaya geldiklerini savundu.
Kızılkaya, otel faaliyetlerinin yanı sıra açılış, kokteyl, kutlama, yemek, piknik, ürün tanıtımları, düğün, doğum günleri gibi outside catering gerektiren organizyonları da her mekânda gerçekleştirdiklerinin altını çizdi. Bu konularda yiyecek, içecek yanında müzik veya çocuk animasyon grubu ihtiyaçlarının karşılanmasından, salon ve masa düzenlemelerine kadar çok geniş bir hizmet yelpazesi de sunduklarını söyleyen Kızılkaya, “Yerinde ve toplu taşıma ile günlük 7 bin yemek üretimi yapıyoruz.  Ayrıca firmalara verdiğimiz hizmetlerde pişirme işlerini ilgili firmanın mutfağında,  proje müdürleri liderliğinde Kızılkaya Catering personeli tarafından gerçekleştiriyoruz” dedi.
Firmalarının 2010 yılından beri 250 bin TL’lik yatırımla kafe hizmeti de verdiğini anlatan Kızılkaya, “Özellikle her damak zevkine uygun sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeği alternatifi bulunan kafe-restoranlarımızda mevcut. Müşterilerimiz burada Türk ve İtalyan lezzetlerini tadabiliyor” diye konuştu. Butik otellerinde misafirlerine iş stresini atabilecekleri sakin ve huzurlu bir ortam sunduklarını sözlerine ekleyen Kızılkaya, “Zengin açık büfe kahvaltı servisimiz, konuklarımızın güne tazelenmiş ve enerji dolu olarak başlamasını sağlıyor. Konforlu, 150 kişi kapasiteli, tam donanımlı, isteğe göre düzenlenebilen konferans salonumuzda ise özel davetler ve her türlü toplantı organizasyonu gerçekleştirebiliyoruz. Otelimiz 23 oda 43 yatak kapasitesinden oluşuyor. Yapacağımız yatırımla 46 oda ve 84 yataklı olarak hizmet vereceğiz” aktarımını yaptı.
27531

Jantsa, halka arz geliriyle Avrupa’da şirket alacak

 
 
 
 
 
 
Rate This

Hyundai, Volvo, Mitsubishi, Karsan, Otokar, Temsa, Bomag, Merlo, Claas, Kassbohrer, Tırsan ve BMC’nin de aralarında bulunduğu otomotiv sektörünün önde gelen markalarının jantlarını üreten Jantsa’nın hisseleri İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB) kote oluyor. Şirket, halka arzdan elde edeceği gelirle Avrupa’da bir şirket satın almayı hedefliyor.
Yaklaşık yüzde 20 hissesi İMKB’de satılacak olan Jantsa’nın Genel Müdürü Ercan Çerçioğlu, “Yabancı ortaklıktan sonra İMKB’de işlem görmeye başlayarak artık ‘alaturka’yı içinde barındırmayan Avrupalı şirket olacağız. Böylece daha önce yazılan aile anayasamız gereği 3. kuşağa kurumsal bir şirket bırakacağız” dedi. Halka arzdan elde edecekleri yaklaşık 28 milyon lira ile Avrupa’da şirket satın alacaklarını belirten Çerçioğlu, “Şu anda görüştüğümüz bir şirket var. Bu yıl sonuna kadar işlemi tamamlarız” diye konuştu. Çerçioğlu, şirketin kurumsallaşma ve şeffaflaşma politikası çerçevesinde ana faaliyeti dışında kalan gayrimenkul ve iştiraklerden çıkabileceğini dile getirdi.
Ortaklar hisse satmak istemiyor
Jantsa’nın 600 ortaklı bir şirket olduğunun altını çizen Çerçioğlu, şirketin yüzde 90′ının Çerçioğlu ailesine, yüzde 8′inin diğer ortaklara ve yüzde 2′sinin de Aydın İl Özel İdaresi’ne ait olduğu bilgisini verdi. 28 Ağustos Salı günü İMKB’de 2. Ulusal Pazar’da 13.61 lira baz fiyat üzerinden
serbest marjla satılacak olan şirket hisselerinin aileye ait yüzde 20′si Turkish Yatırım aracılığıyla borsada işlem görmeye başlayacak. Şirketin piyasa değerinin 150 milyon lira olması bekleniyor. Jantsa, 2011 sonundaki 137 milyon TL cirosuyla bu yıl İMKB’de işlem görmeye başlayan şirketler arasında en yüksek ciroya sahip altıncı şirket olacak. 2011 sonu itibariyle öz kaynakları 75 milyon TL, net karı ise 11 milyon TL seviyesinde. 2012 yılının ilk 6 ayında 44 milyon dolar ciro elde eden şirket, yıl sonunda cirosunu 88 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor. Çerçioğlu, yüzde 8′lik şirket ortaklarının hisselerini satmak istemediğini, şirket ortak satışının aile hisselerinden yapılacağını ifade etti.
Kendi tahtamızda işlem yapacağız
Şirketin halka arz fiyatını çok düşük bulduğunu dile getiren Çerçioğlu, “Yeni TTK yasallaşacağından borsada kendi tahtamızda işlem yapacağız. Gerekirse indiğinde alacağız, çıktığında da satacağız” dedi.
Şirketin üretiminin yüzde 65′ini ihraç ettiğini kaydeden Çerçioğlu, “80 ülkede 250 bayimiz bulunuyor. Türk otomotiv pazarında tanınmış bir şirketiz, dünyada ise prestijli bir markayız. Türkiye’de ise 1000 bayimiz var. İhracatımızın yüzde 6′sını Güney ABD’ye yüzde 20′sini ise Kuzey ABD’ye yapıyoruz” diye konuştu.
jantsa1.jpg

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
C--Documents and Settings-chenson-Desktop-ENR2008

Dünyanın en büyük müteahhitlerinin 33′ü Türk

 
 
 
 
 
 
Rate This

“Engineering News Record” (ENR) tarafından her yıl firmaların kendi ülkeleri dışında gerçekleştirdikleri iş hacimlerini dikkate alarak bir liste hazırlıyor. Dünyanın en büyük ilk 225 uluslararası müteahhitlik firmasını belirlemek üzere yapılan kıyaslamalı araştırmaya göre bu yılki listeye Türkiye’den giren firma sayısı 2 adet artarak 33′e çıktı. İşte listeye giren firmalar ve 2011 ciroları…
Tanınmış uluslararası inşaat sektörü dergisi “Engineering News Record” (ENR) tarafından her yıl firmaların kendi ülkeleri dışında gerçekleştirdikleri iş hacimlerini dikkate alarak bir liste hazırlıyor. Dünyanın en büyük ilk 225 uluslararası müteahhitlik firmasını belirlemek üzere yapılan kıyaslamalı araştırmaya göre bu yılki listeye Türkiye’den giren firma sayısı 2 adet artarak 33′e çıktı.
Türk müteahhitlerin söz konusu 225 firmanın toplam iş hacmi çerisindeki 2010′da %3.8 olan payı 2011′de %3.5 olarak gerçekleşti. Türkiye, “Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Müteahhidi” listesindeki firma sayısı ile  dünyada Çin’den sonra ikinciliğini korumaya devam ediyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Emin Sazak konu ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu yıl da küresel krizin devam eden etkilerine ve ana pazarlarımızdaki keskinleşen rekabete rağmen bu konudaki ikinciliğimizi sürdürmüş, son dört yılda ilk 225′e giren müteahhit sayısını 30′un üzerinde tutabilmiş ve yeniden 33′e yükseltmiş olmamız memnuniyet vericidir.
Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Müteahhitlik firmasının 2008, 2009 ve 2010 yıllarında sırasıyla  382.44 milyar ABD Doları, 383.78 milyar ABD Doları  ve 383.66 milyar ABD Doları  olan toplam uluslararası iş hacmi  2011 yılında  bir önceki yıla göre %18.1′lik bir artışla 453.02 milyar ABD Dolar’ına yükseldi.
Uluslararası müteahhitlik gelirlerinde belirli pazarlarda daralma görülürken diğer bazılarında büyüme kaydedildi. En yüksek oranlı pazar büyümesi bir önceki yıla kıyasla %46.3′lük artışla Asya Bölgesinde kaydedildi. Buna karşın Afrika pazarı % 4.2 oranında küçüldü.
Türk müteahhitlerin %46.4 ile rekor düzeyde büyüyen Asya bölgesindeki iş hacminde bir önceki yıla kıyasla artış kaydedilmesine karşın pazar payları  geriledi. 2010 yılında %4.1 olan payı 2011′de % 3.2′ye düştü.
Afrika Bölgesinde ise Türk müteahhitlerin hem iş hacmi rakamları, hem de pazar payı bir önceki yıla kıyasla düşüş gösterdi. Bunda Arap Baharı ve özellikle Türk müteahhitlerin en önemli pazarlarından olan Libya’daki olumsuz gelişmeler en büyük rolü oynadı. “Afrika’da 2009 ve 2010 yıllarında sırasıyla  %4.9 ve  %3.6 olan pazar payı 2011′de %3.0′a geriledi.”
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
56 59 Polimeks Insaat Taahhut ve San Tic. AS, Istanbul 1,941.0
en büyük müteahhitler 2
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
81 69 Renaissance Construction, Ankara 1,196.9
en büyük müteahhitler 3
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
88 110 Tekfen Construction and Installation Co. Inc., Istanbul 1,048.0

en büyük müteahhitler 4

SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
95 88 Enka Construction & Industry Co. Inc., Istanbul 881.7
en büyük müteahhitler 6

SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
100 131 YAPI Construction, Industry & Trade Co., Istanbul 772.9



SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
106 114 TAV Construction, Istanbul 726.2

en büyük müteahhitler 8
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
120 122 Yuksel Insaat Co. Inc., Ankara 570.4
en büyük müteahhitler 9

SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
129 ** Calik Enerji Sanayi Ve Ticaret AS, Istanbul 486.3
en büyük müteahhitler 10
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
132 146 Cengiz Construction Industry & Trade Co. Inc., Istanbul 466.9
 
en büyük müteahhitler 11
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
135 189 Alarko Contracting Group, Gebze/Kocaeli 456.7
en büyük müteahhitler 12
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
136 169 Onur Taahhut Ticaret Ltd. Stl., Ankara 451.0
en büyük müteahhitler 13
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
142 130 MAPA Insaat ve Ticaret AS, Ankara 417.2
en büyük müteahhitler 14
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
143 140 Yapi Merkezi Insaat ve Sanayi AS, Istanbul 410.1
en büyük müteahhitler 15
2012 2011 (Milyon dolar)
148 139 Nata Construction Tourism Trade & Industry, Ankara 376.0
en büyük müteahhitler 16
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
154 120 Nurol Construction and Trading Co., Ankara 353.0
en büyük müteahhitler 17
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
160 161 Kayi Insaat San. ve Tic. AS, Istanbul 335.7
en büyük müteahhitler 18
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
162 166 Tepe Insaat Sanayi A.S., Ankara 333.0
en büyük müteahhitler 19
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
165 211 GAP Insaat Yatirim ve Dis Ticaret AS, Istanbul 328.6
en büyük müteahhitler 20
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
168 209 IC Ibrahim Cecen Investment Holding Inc., Ankara 320.9
en büyük müteahhitler 21
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
173 194 Metag Insaat Ticaret AS, Ankara 294.6
en büyük müteahhitler 22
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
175 199 Rasen Insaat Ve Yatirim Ticaret AS, Istanbul 287.2
en büyük müteahhitler 23
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
179 ** Yenigun Construction Inc., Ankara 264.9
en büyük müteahhitler 25
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
181 217 Limak Insaat Sanayi ve Ticaret AS, Ankara 262.5
en büyük müteahhitler 26
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
191 ** TACA Construction Inc., Levent, Istanbul 238.4
en büyük müteahhitler 27
****************************************************************
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
193 210 Summa Turizm Yatirimciligi AS, Ankara 235.9
****************************************************************
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
198 ** Eser Contracting and Industry Co. Inc., Ankara 228.4
en büyük müteahhitler 29
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
201 117 STFA Construction Group, Istanbul 224.8
en büyük müteahhitler 30
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
202 157 Atlas Group, Ankara 224.0
en büyük müteahhitler 31
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
211 223 Beta Tek Insaat, Istanbul 198.8
en büyük müteahhitler 32
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
213 ** Kontek Construction, Istanbul 194.4
en büyük müteahhitler 33
SIRA FİRMA 2011 TOPLAM GELİR
2012 2011 (Milyon dolar)
214 224 MAKYOL Constr. Indus. Tourism & Trading Inc., Istanbul 193.0
en büyük müteahhitler 34

































































































































49263

Kadıköy – Kartal metro hattına deniz entegrasyonu 24 Ağustos 2012 07:42

 
 
 
 
 
 
Rate This

27 Ağustos Pazartesi günü başlayacak yoğunlaştırılmış Kadıköy – Kabataş seferleri iki kıta arasında geçişin diğer bir alternatifi olacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Hatları, Anadolu yakasının ilk metrosu olan Kartal – Kadıköy metrosunun hizmete açılmasının ardından Kabataş – Kadıköy seferlerini yeniden düzenliyor.
Kartal – Kadıköy arasını 32 dakikaya indiren Metro hattıyla Kadıköy’e ulaşan İstanbullular Şehir Hatları’nın vapur ve motor seferleriyle Eminönü, Karaköy, Beşiktaş ve Kabataş gibi aktarma merkezlerine ulaşarak daha rahat seyahat planlaması yapılabilecek.
Şehir Hatları’nın Eminönü, Karaköy, Beşiktaş vapur seferlerinin yanı sıra Kabataş’tan düzenlenen yoğun motor seferleri İstanbulluları Kadıköy’de Metro hattıyla buluşturacak.
27 Ağustos’ta başlayacak olan seferler, yoğunluk zirve yaptığı 07.00 -10.00 ile 17.00 – 20.40 saatlerinde 20 dakika, 10.00 – 17.00 saatlerindeki düşük yoğunlukta da 30 dakika aralıklarla gerçekleştirilecek.
Pazar hariç haftanın altı günü karşılıklı 66 seferin yapılacağı Kabataş – Kadıköy hattında düzenlenen seferler metro, füniküler, tramvay ve İETT hatlarında elektronik biletle aktarma yapılacak.

46881

Taksim projesinde ilk etap ihalesi yapıldı

 
 
 
 
 
 
Rate This

Taksim Meydanı’nı yayalara açacak projenin birinci etap ihalesi yapıldı. Buna göre projede ilk kazma Harbiye ve Tarlabaşı’nda vurulacak. Harbiye ile Tarlabaşı arasındaki arasındaki 320 metrelik dalış tüneli için 9 firma yarıştı. En düşük teklif, 51 milyon 500 bin TL ile Kalyon İnşaat Şirketi’nden
İstanbul Taksim Meydanı’nı yayalara açacak “Taksim Yayalaştırma Projesi”nin birinci etap ihalesi yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ihalede, daha önce şartname alan 11 inşaat firmasından 9’u teklif verdi. En düşük teklif, 51 milyon 500 bin TL ile Kalyon İnşaat Şirketi’nden geldi.
UZUNLUK 400 METRE
İhaleye çıkarılan “Taksim Meydan Düzenlemesi Projesi”ne göre araçlar, meydana ulaşmadan dalış tünellerine girecek. İhalesi gerçekleştirilen birinci etap kapsamındaki Harbiye-Tarlabaşı dalış tüneli, Harbiye Askeri Müzesi’nden başlayacak ve Tarlabaşı Bulvarı’nda, kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen bina ve otellerin bulunduğu alana bağlanacak. Tünel, Tarlabaşı-Harbiye yönünde 400 metre, Harbiye-Tarlabaşı yönünde 320 metre uzunluğunda olacak.
EN DÜŞÜK TEKLİF
9 firmanın teklif verdiği birinci etap ihalede en düşük teklif Kalyon İnşaat Şirketi’nden geldi. 8 rakibi geride bırakarak Harbiye-Tarlabaşı dalış tüneli inşaatı için yaklaşık 51 milyon 500 bin TL teklif verdiği belirtilen şirket, 2007 yılında da 40 kilometre uzunluğundaki Avcılar-Kadıköy metrobüs yolunun alt ve üstyapı inşasını tamamlamıştı.
Teklif verenler
11 şirketten 9’u tekliflerini sundu. STY-Ziver İnşaat, Burkay-MAKİMSAN İnşaat, Özka-AKM Yapı, Polat, Kolin, Kalyon, Nas-Nuhoğlu-Uğraş İnşaat, Fermak-Özyurt İnşaat, Öztaş-EMT İnşaat teklif verdi. İBB, dosyaların ihale komisyonunca değerlendirileceğini açıkladı.
İhaleyi kazanan firma, Tarlabaşı Bulvarı ve Cumhuriyet Caddesi’nin altında Tarlabaşı-Harbiye yönünde 400 metre, Harbiye-Tarlabaşı yönünde 320 metre uzunluğunda dalış tünelleri inşa edecek. Alt geçit Tarlabaşı Bulvarı’ndaki mevcut araç otoparkından Taksim Topçu Kışlası’nın bitimine kadar devam edecek. Anıt etrafındaki trafik, otobüsler ve duraklar meydandan kaldırılacak.
8161

Esenboğa çevresindeki çiftlikler kapatılacak

 
 
 
 
 
 
Rate This

Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Türkiye’nin aynası durumundaki Esenboğa Havalimanı çevresinde faaliyet gösteren ve kötü koku yayan işletme ve çiftliklerin Çubuk ve Akyurt belediyelerince derhal kapatılması talimatını verdi.
Ankara Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre, Vali Yüksel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Çubuk Kaymakamlığı, Çubuk Belediye Başkanlığı, Akyurt Kaymakamlığı, Akyurt Belediye Başkanlığı, İl Jandarma Komutanlığı, İl Emniyet Müdürlüğü ve Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğü’ne talimat göndererek, kapatma konusunda ihmali görülen tüm ilgililer hakkında kanuni işlem yapılacağını bildirdi.
Uluslararası bir havalimanı olan Esenboğa Havalimanı’nın, gittikçe artan hava trafiğinin yanı sıra Ankara’nın başkent oluşu nedeniyle de Türkiye Cumhuriyeti devletinin de aynası durumunda olduğunu kaydeden Vali Yüksel, yazısında şunları kaydetti:
“Ayrıca uluslararası önemi giderek artan ve ekonomisi büyüyen Türkiye Cumhuriyeti’ni ziyaret eden her seviyedeki yabancı konukların ülkemizle ilgili ilk değerlendirmelerini yaptıkları yer Esenboğa Havalimanıdır. Hal böyleyken yıllardan beri havalimanı çevresinde faaliyet gösteren büyükbaş ve kanatlı hayvan işletme ve çiftliklerinden kaynaklanan ağır gübre kokusu, rüzgarında yönüne göre zaman zaman havalimanını baskı altına almakta ve bu durum, modern Türkiye’ye ve Esenboğa Havalimanı’na hiç yakışmamaktadır.
Havalimanını etkisi altına alan bu kokunun ortadan kalkması için, çevrede faaliyette bulunan işletmelerin derhal uzaklaştırılmasının zarureti tartışılmayacak kadar açıktır. Yapılması gereken, gübre kokusunun kaynağını teşkil eden gübre kurutma tesisleri ile özellikle işletme ve çiftliklerin bölgeden süratle uzaklaştırılmasıdır. Bu işletme ve çiftliklerin hiç birisinin işletme ruhsatına sahip olmadığı bilinmesine rağmen yıllardan beri mahallindeki çeşitli gerekçelere dayalı göz yumulması nedeniyle faaliyetlerine devam etmeleri kabul edilemez.
Belediyelerce kötü koku ile ilgili yapılan yegane işlem, çevre kirliliğine sebebiyet verenlere para cezası uygulaması ile sınırlı olmamalıdır. Bu itibarla ruhsatsız işletmelerin acilen bölge dışına çıkarılması işlemleri, ruhsat vermeye yetkili birimler olan İlçe Belediyeleri tarafından ivedilikle yapılmalıdır.”
Büyükşehir ve ilçe belediyelerinden ruhsat almadan faaliyetine devam eden işletmeler ile çiftliklerin derhal kapatılmasının, İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 6. maddesinin hükmü olduğunu vurgulayan Vali Yüksel, bu işlemin hukuka uygun olduğunu ifade etti.
“Ancak bugüne kadar yetkili belediyelerce iş ve işlemlerin savsaklanması nedeniyle kanuni gereklerin kararlılıkla yerine getirilmeyişi ve sorunun çözülemeyişi izahtan varestedir” diyen Yüksel, Esenboğa Havalimanı çevresinde oluşan bu olumsuz durumun ortadan kaldırılmasına esas olmak üzere ruhsatsız faaliyet gösteren ve havalimanını ağır gübre kokusuna maruz bırakan işletme ve çiftliklerin; Çubuk ve Akyurt belediyelerince derhal kapatılmasını istedi.
kopru04ea622504d268acby

Kuzey Marmara’da hızlanma talimatı

 
 
 
 
 
 
Rate This

Karayolları Genel Müdürlüğü’nce (KGM) ihalesi yapılan Kuzey Marmara (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Otoyolu Projesinin belirlenen süre içerisinde tamamlanabilmesi için alınması gereken tedbirleri içeren Başbakanlık Genelgesi yayımlandı. Kuzey Marmara Otoyolu Projesi, etkileşim halinde olduğu veya etkileşime girebileceği diğer projelere göre öncelik teşkil edecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzalı Kuzey Marmara (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Otoyolu Projesi Başbakanlık Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, Karayolları Genel Müdürlüğünce ihalesi yapılan Kuzey Marmara (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Otoyolu Projesinin belirlenen süre içerisinde tamamlanabilmesi gerekli tedbirlerin alınması için çalışmalar hızlandırıldı. Proje kapsamında yapılacak kamulaştırmalar için gerekli olacak ödeneklerin serbest bırakma işlemleri işlerin gecikmesine meydan verilmeyecek şekilde yapılacak, yılı ödeneklerinin tamamının ilk üç ayda serbest bırakılması sağlanacak.
KAMULAŞTIRMADA KARARLILIK
Proje güzergâhında yapılması gereken imar planı ve değişiklikleri, ilgili idarelerce 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 19′uncu maddesinde belirtilen azami sürelerin sonu beklenmeksizin en kısa sürede neticelendirilecek. Kamu kurum ve kuruluşlarından, belediyelerden ve ilgili tapu müdürlüklerinden proje güzergâhında kamulaştırılacak taşınmaz mallar için; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10′uncu maddesi uyarınca açılabilecek olan davalarda, aynı Kanunun 11′inci maddesi gereğince KGM’ye verilecek emsal verileri ile mahkemelere sunulacak veriler arasında yeknesaklığın sağlanabilmesi için gerekli özen gösterilecek.
AYKUT TÜREL

jeotermal04e99bdb04d268aaby

20 bin liraya enerji ruhsatı

 
 
 
 
 
 
Rate This

Balıkesir İl Özel İdaresi, 24 adet jeotermal kaynak arama ruhsatlı sahayı aramalara açacak. Balıkesir İl Özel İdaresi’nin Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan ilanına göre, 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince, Balıkesir’in Merkez ilçesi ile Sındırgı, Susurluk, Manyas, Gönen, Bigadiç, Kepsut ve Bandırma ilçelerinde bulunan ve büyüklükleri 0,14 hektar ile 4 bin 742,22 hektar arasında değişen 24 saha ihale edilecek. Muhammen bedelleri 21 bin 857 lira ile 69 bin 100,31 lira arasında değişen sahaların ihaleleri, 5 Eylül tarihinde 14.00-14.23 saatleri arasında Balıkesir İl Encümen Toplantı Salonunda yapılacak. Şartname ve ekleri mesai saatleri içinde Balıkesir İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü’nde görülebilir ve 100 lira karşılığında aynı yerden temin edilebilir.
  E.D.
By 1eladenecli Enerji içinde yayınlandı Tagged
insaat

Şehir planlamacılarında deneyim sınıflandırması kalktı

 
 
 
 
 
 
Rate This

Şehir planlamacılarını “F”‘den başlayarak uzmanlaşmaya göre “A”ya kadar sınıflandıran düzenlemenin kaldırılması TMMOB’un tepkisini çekti.
Türkiye’nin bir çok şehri Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde yeniden yapılandırılıyor. TOKİ’nin “Kentsel Dönüşüm Projesi”nde tek yetkili kılınmasının tartışmaları devam ederken, Samsun’un Canikli İlçesi’nde meydana gelen sel felaketinin ardından gözler bir kez daha şehir planlamacılarına döndü. Samsun’da bir saatlik yağışın 10 kişinin canına mal olması kurumların sorumluluklarını ve mevzuatları yeniden gündeme getirirken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “şehir planlamacıları”nı yakından ilgilendiren 2 maddelik yönetmelik değişikliği yaptığı ortaya çıktı. Kamu kurumlarında plan değişiklikleri yapılırken müellif belgesi aranıyor. Söz konusu belgeyle şehir planlamacıları “F”‘den başlayarak uzmanlaşmaya göre “A”ya kadar sınıflandırılıyor. TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar, değişikliğe ilişkin soruları yanıtlayarak, uyarılarda bulundu. Uyar, “31 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de bir iki maddeden oluşan yönetmelik değişikliği yayımlandı. Plan yapımına dair esaslara ait yönetmeliğin 11. ve 23. maddelerinde değişiklik yapılıyor. Oradaki birer bent ortadan kalkıyor. Düzenlemenin yapılma mantığı şu; kamu kurumlarında plan değişiklikleri yapılırken müellif belgesi yeterliliği aranmasın. Yapılan değişiklik sorunlu olan sistemi daha sorunlu hale getirmek” dedi.
Uyar’ın dikkat çektiği Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 31 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Söz konusu değişiklikle 11. ve 23. maddelerinin birinci fıkraları yürürlükten kaldırıldı. Çevre düzeni planı, imar planı, revizyonu, ilavesi ve değişiklikleri ile mevzii imar planı yüklenicilerinin “İmar Planlarının Yapımını Yüklenecek Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliği”nde belirlenen grupta yeterlilik belgesine sahip olması şartı taşıyan maddenin yürürlükten kaldırılmasına ilk uyarı TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar’dan geldi. Uyar, imar planları için geçerli iki yönetmelik bulunduğunun altını çizerek, plan yapımını üstlenecek plancılara ait müellif yönetmeliğin ve plan yapımının esaslarına ait yönetmeliğin önemine dikkat çekti. Her kentin sahip olduğu nüfus büyüklüğü veya alan büyüklüğüne ilişkin gruplarda yeterli belgeye sahip plancılar tarafından planlar yapılabildiğini kaydeden Uyar, “Türkiye’de ilk mezun olanlar F grubundan başlıyor, tecrübe kazandıkça plan yaptıkça F’den A’ya kadar gidiyor” dedi. Uyar, Ankara, İzmir ve İstanbul gibi büyükşehirlerde “A” grubu yeterliliğin gerektiğinin altını çizdi.
Acele bir değişiklik
Değişiklik talebinin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden geldiğini tahmin ettiklerini söyleyen Uyar, “Son derece yanlış, müellif yönetmeliğe ilişkin bizimde değişiklik taleplerimiz var. Türkiye’de 500 tane şehir planlamacısının olduğu 1980′li yıllarda hazırlanmış bir yönetmelik bu. Yapılan değişiklik sorunlu olan sistemi daha sorunlu hale getirecek. Bu yapılan değişiklik Ankara Büyükşehir Belediyesi gibi yargıda yaptığı işlerin iptal olan belediyelerin isteği üzerine yapılmış olan kendilerince kurtarmaya yönelik bir hamle. Ben yargının bunları çok dikkate alacağını düşünmüyorum” değerlendirmesinde bulundu. Yönetmelik değişikliğini “can havli ile yapılmış bir değişiklik” olarak nitelendiren Uyar, belediyenin plan değişiklikleri konusunda itirazları geri çevirmek için söz konusu değişikliğe ihtiyacı olduğunu savundu.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin şehir planlama deneyimi olan kadroları dağıttığını öne süren Uyar, “Eski kadrolarından deneyimli kimse kalmadı. Giden tecrübeli elemanların yerinede sözleşmeli daha tecrübesiz plancılar tercih ediliyor. Tecrübesiz bir plancının belediyede çalışıyor olması sorun olacak ve başkentin geçmişte yaşadığı değişimi kavramada sorun yaşayacaktır. Tecrübesiz şehir plancıları sözleşmeli olmadıkları için politikacılar tarafından talep edilen işin yanlış olması halinde karşısında duramayacaktır. Mutlaka tecrübeli plancılar bulunmalı” ifadesini kullandı.
Uyar, belediye yönetimlerinin artık kendi söylediklerine itiraz etmeyecekleri bir kadro oluşturmak istediğini savunarak, şöyle devam etti:
“Eskiden tam tercübeli belediye yöneticilerinin dinleyeceği planlama kadroları önemliydi. Bizim açımızdan bir kentin planlamacı kadrosunun politikacıları ikna edebilecek olması önemlidir. Kentin geleceği için teknik bir bilgi daha önemlidir politik bilgiden. Tecrübesiz elemanlarla yanlış kararların altına da imza atmak kolaylaşıyor. Belediye yönetimleri kendisi açısından doğru bulduğu karara teknik elamanların da itirazsız doğru bulmasını istiyor. Bunu kabul etmeyenleri de orada barındırmak istemiyorlar. Bunun yanlış olduğunu söyleyebilecek kadroları gerektiren yasal düzenlemeleri de ortadan kaldırıyorlar. Tümden kaldırsınlar yönetmelikleri…

ANKA
Türkiye’de artık giderek o noktaya gidiyor.”
27723

Türk ve Avrupalı çimento üreticileri Afrika’da kapıştı

 
 
 
 
 
 
Rate This

Avrupalı çimentocuların krizi aşmak için Afrika pazarına yönelmesi, Türk üreticileri hareketlendirdi.

cimento3.jpg
cimento4.jpg
cimento5.jpgcimento6.jpg
Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle kıtadaki çimento tüketimi gerileyince pazar arayışına giren Avrupalı çimento üreticileri Afrika pazarına yönelince, bu pazarda etkin olan Türk üreticiler yatırımı düşünmeye başladı. avrupalı üreticiler serbest ticaret anlaşmaları nedeniyle birçok Afrika ülkesine gümrük vergisi ödemeden satış yapıyor. Bu da Türk üreticilerin haksız rekabetle karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Kriz ortamındaki en canlı pazarlardan biri olan Afrika’yıo kaptırmak istemeyen Türk çimentocular, çözümü bu ülkelerde üretim yapmakta buldu. Limak Holding, Orta ve Güney Afrika’da 300 milyon dolarlık 2 yatırımı hayata geçmek üzere. Sektörün önemli oyuncularından OYAK da bölgede şirket satın almak için Kuzey Afrika’daki karışıklıkların durulmasını bekliyor.
Avrupalı gümrüksüz satıyor
Afrika’daki birçok ülkenin AB ülkelerine muafiyet uyguladığını hatırlatan Oyak Otomotiv ve Çimento Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Celal Çağlar, Avrupalı çimentocuların başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere, tüm Afrika ülkelerine ihracat yaptığını belirtti. Cezayir ve Fas’ta Avrupalı çimento üreticilerine uygulanan gümrük vergisi muafiyetinin Türk üreticilere uygulanmadığını belirten Çağlar’a göre, bu durum Türkiye açısından “haksız rekabete” yol açıyor ve bu pazarlara çimento ihracat şansını düşürüyor. Çağlar, Güney Avrupalı üreticilerin bu pazarlarda bir diğer şansının da “düşük fiyatlar” olduğu görüşünde. Avrupa Birliği’nin imzaladığı Kyoto Protokolü nedeniyle Güney Avrupalı üreticilerin üretimlerini kısmaları durumunda gelecek yıllarda üretim için gerekli karbon kotalarını alamama riskleri bulunduğunu anlatan Çağlar bu nedenle üretimi kısmak yerine düşük fiyatla ihraç etmeye başladıklarını vurguladı.
“Satın alma fırsatını inceliyoruz”
Türkiye’nin geleneksel ihracat pazarlarının bu yıl içinde büyük değişkenlik gösterdiğini kaydeden Çağlar, “2012 yılı temmuz sonu itibariyle Türkiye’nin en fazla çimento ihraç ettiği ülke Rusya olmuş, hemen ardından ise pek çok Afrika ülkesi gelmiş, Libya, Nijerya, Gana, Mısır, Liberya, Kamerun, Ekvator Ginesi, Kongo ve Benin Afrika’da öne çıkan ülkeler” diye konuştu.OYAK olarak yurtdışında yatırımdan ziyade satın almalara sıcak baktıklarını söyleyen Çağlar şunları kaydetti: “Çimento sektöründe yatırım yapmak konusunda uzun zamandır yaptığımız çalışmalar devam ediyor. Son 2 yılın Kuzey Afrika’da politik belirsizlikler içinde geçmesi bu planlara sekte vurdu. Uygun şartlar oluştuğu takdirde satın alma fırsatlarını inceleyeceğiz.”
Limak’tan iki ülkeye yatırım
Krizin etkisi ile Avrupa ve Balkanlar’da ciddi daralma yaşandığını belirten Limak Holding Çimento Grup Koordinatörü Gültekin Aksüyek de Avrupalıların Afrika’ya açılmalarının, Türk çimentocuların kar marjlarını düşürdüğünü söyledi. Suriye ve Irak’ta yaşanan olayların özellikle Güneydoğu ve Akdeniz’deki fabrikaları olumsuz etkilediğini ifade eden Aksüyek, bölgedeki fabrikalar için çıkış olarak yine Afrika’yı gösterdi. Aksüyek, “Oralarda ciddi şekilde kayıplarımız var. Bu bölgelerdeki kayıplar Afrika pazarıyla telafi edilebilir. Bu rekabeti kazanmanın ilk şartı ucuz üretim. Avrupalılar çimentoyu Afrika’da üretmeye başlarlarsa Türk çimentocular için olumsuz bir tablo çıkar. Ben bizim çimentocularımızın da bu konuyla ilgilendiğini düşünüyorum. Yakında çimentocularımızın Afrika’da yatırım yapacağını duymak şaşırtıcı olmaz” açıklamasında bulundu.
Limak Holding’in de Afrika’da yatırım hazırlığında olduğu bilgisini veren Aksüyek, şunları söyledi: “Çimento grubu olarak Afrika’da 2 ülkede yatırım faaliyetleri ile ilgili fizibilite çalışmalarımız sürüyor. Biri ihale aşamasında. Ülkelerin ikisi de Arap Baharı’nın etkilediği bölgelerden uzakta. Biri eylül sonunda sonuçlanır. Her bir ülke için 150 milyon dolarlık yatırım yapmayı planlıyoruz. Çimento ile birlikte enerji ve inşaat alanında da yatırım yapmayı düşünüyoruz.”
“Afrika’nın avantajlı konumu tartışılır”
Nuh Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu ise “Avrupa piyasasından çimentocu olarak biz umudu kestik. Çünkü o bölgedekiler dahi kendi mallarının yarısını satamıyor. İspanya’da yılda 60 milyon ton çimento kullanılırken, 18-20 milyon tonlara düşmüş durumda. O ülkelerin üreticileri de kendilerini diğer pazarlara atmak için can atıyorlar” dedi. Bu anlamda akla ilk gelen pazarın Afrika olduğunu ancak yoğun talep nedeniyle Afrika’nın avantajlı durumunun da tartışılır hale geldiğini belirten Şahinoğlu, “İhracatta özellikle Avrupa piyasaları ölmüş durumda. Rusya’daki kış olimpiyatları nedeniyle önemli bir hareket var. Irak ve Suriye pazarı çok önemli pazarlardı. Ancak bu yıl onlarda da ciddi zafiyet var. Suriye tamamen bitti. Irak ile ilişkiler gergin” açıklamasını yaptı.
Çimento sektöründe geçtiğimiz yıla oranla yıl sonuna kadar yüzde 5′lik bir büyüme beklediğini söyleyen Şahinoğlu, iç piyasanın canlı olduğunu dile getirdi. Van depreminin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından bölgede bir beton santrali kurmak için teklif aldıklarını söyleyen Şahinoğlu, kendilerine nehüz yer gösterilmediği için projenin şimdilik askıya alındığını belirtti.
Ramazan durgun geçti, eylülü bekleyeceğiz
Bu yıl ağır hava şartları nedeniyle kötü geçen ocak-şubat dönemini ve sonrasını da değerlendiren Nuh Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu şunları söyledi: “Yılın ilk aylarında mevsimsellik nedeni ile yaşanan kötü gidiş düzeldi. Olumsuz etkiler hafifledi. O dönemde biriken stoklar erimeye başlamıştı. Ancak Ramazan ayında bir durağanlık yaşadık. Toparlanma için eylülü beklememiz lazım.”
cimento1.jpg

Gamze ŞENER